kaç kez

27 Şubat 2011 Pazar

2012 Kıyamet

Bizim bu taraflarda takvimin başlangıcını İsa’ya mı yoksa Muhammed’e mi dayandıracağız konusu tartışılır ve Nasreddin Hoca, Beyşehir Gölü’ne MAYA çalarken; medeniyetler beşiğinden ve haliyle türlü gelişmelerden bihaber olarak, ormanın ortasına, yıldızları ve mimariyi hatmedip, açıklaması zor  enteresan işler çeviren Mayaların takvimi 21 Aralık 2012’de sona eriyor.
Bu günlerde, takvimi başlatanın kimler olduğundan daha çok, kimin bitirdiğinin önemli olması, bu sonun bizim kısa ömrümüze denk gelmesi ile açıklanabilir.Bir çok kültürün en büyük toplu katliam senaryosu  olarak varlığını sürdüren kıyamet olgusu, ne zaman olacağı konusundaki muğlak ipuçları “Bize denk gelmez herhalde” inanışına sürükler Ademoğlu’nu.
Kısalığı, tartışma götürmez naçizane ömrümüze, inatla tükenmez kalem muamelesi etmemiz, öyle olmasını diliyor olmamızdan mıdır yoksa içine sığdıramadıklarımızın verdiği acıdan mı?  
            Kıyamet gününe tanıklık etmek torunlarına anlatacağın tecrübelerinden biri olamayacağına göre, sadece kendiniz için ne yapacağınıza şimdiden karar vermek en doğrusu olacak gibi.
Kıyametten önce yapılacaklar listesi oluşturmaya başlamanın tam zamanı.
Everest’e tırmanmak, Amazonlarda bir hafta kamp, Las Vegas’ta süper-lüks tatil, Nepal’de Dalay Lama ile çay, Rio’da festival seçeneklerini süratle geçip gerçek hayata dönmeniz kaç saniyenizi aldı bilmem ama benimki çok da uzun sürmedi. Daha ulaşılabilir planlar, hayallerimizin elimizde patlamasından iyidir.
           2012 için “Kıyamet Partisi” hazırlayan fırsatçı girişimci ruhlardan değilseniz, en azından fotoğraf makinenizi yanınıza alıp bu partiye katılmayı planlasanız iyi olur. Kıyamet kopmasa bile kendi kopuşunuzu çekersiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder